United States Holocaust Memorial Museum The Power of Truth: 20 Years
Museum   Education   Research   History   Remembrance   Genocide   Support   Connect
Donate

 

Hitler İktidara Geçti

Adolf Hitler’in aracı, Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg ile bir toplantının ardından Reich Şansölyeliği’nden ayrılırken, kalabalıklar tezahürat yapıyor. Berlin, Almanya, 19 Kasım 1932.

Adolf Hitler’in aracı, Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg ile bir toplantının ardından Reich Şansölyeliği’nden ayrılırken, kalabalıklar tezahürat yapıyor. Berlin, Almanya, 19 Kasım 1932.

— National Archives and Records Administration, College Park, Md.

1930’ların başlarında, Almanya’da tatsız bir hava hüküm sürüyordu. Dünya çapındaki ekonomik buhran ülkeyi özellikle sert bir şekilde vurmuş ve milyonlarca insan işsiz kalmıştı. Almanya’nın 15 yıl önce I. Dünya Savaşı’nda aldığı onur kırıcı yenilgi hafızalarda hâlâ tazeydi ve Almanlar Weimar Cumhuriyeti olarak bilinen zayıf hükümetlerine güven duymuyordu. Bu şartlar, yeni bir liderin, Adolf Hitler’in ve partisi Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin (kısa adıyla Nazi Partisi) yükselişi için fırsat sağlamıştı.

Hitler, değişimi sabırsızlıkla bekleyen, geniş bir Alman kitlesini cezbeden, güçlü ve son derece iyi bir hatipti. İnancını kaybetmiş insanlara daha iyi bir hayat, yeni ve muzaffer bir Almanya vaat ediyordu. Naziler özellikle işsizleri, gençleri ve alt orta sınıf mensuplarını (küçük dükkân sahipleri, ofis çalışanları, zanaatkârlar ve çiftçiler) hedefliyordu.

Partinin iktidara yükselişi hızlı oldu. Ekonomik buhran vurmadan önce hemen hemen hiç bilinmeyen Naziler, 1924 seçimlerinde Reichstag’ın (Alman parlamentosu) yalnızca yüzde 3’ünü almıştı. 1932 seçimlerinde ise Naziler tüm diğer partileri geçerek, oyların yüzde 33’ünü aldı. Ocak 1933’te Hitler şansölye, yani Alman hükümetinin başı olarak atandı ve pek çok Alman, uluslarını kurtaracak kişinin bulunduğuna inandı.

Önemli Tarihler

28 HAZİRAN 1919
VERSAILLES ANTLAŞMASI İLE I. DÜNYA SAVAŞI SONA ERDİ

I. Dünya Savaşı’nda Almanların bozgununun ardından yapılan Versailles Antlaşması ile galip güçler (Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa ve diğer müttefik devletler) Almanya’ya sert koşullar dayattı. İşgal tehdidi altındaki Almanya antlaşmayı imzalamak zorunda kaldı. Diğer hükümler arasında, Almanya’nın savaşın sorumluluğunu üstlenmesi, büyük miktarlarda tazminat (tamirat olarak da bilinir) ödemeyi kabul etmesi, askerî gücünü 100.000 birlikle sınırlandırması ve komşularına toprak aktarımı da vardı. Antlaşma şartları Almanya’da geniş ölçekli bir siyasi hoşnutsuzluğa neden oldu. Adolf Hitler durumu tersine çevirmeye söz vererek destek kazanıyordu.

24 EKİM 1929
NEW YORK’TA BORSA ÇÖKTÜ

New York borsasındaki çöküşle ilişkili olarak hisse senedi fiyatlarının dibe vurması, işletmelerin hızla iflasına yol açtı. Amerika Birleşik Devletleri’nde işsizlik yayıldı. "Büyük Buhran" adı verilen kriz, dünya çapındaki bir ekonomik krizi tetikledi. Almanya’da Haziran 1932 itibariyle altı milyon işsiz vardı. Ekonomik endişeler, Nazi partisine verilen desteğin çok hızlı bir şekilde büyümesine katkıda bulundu. Sonuç olarak, Nazi partisi Temmuz 1932’de Reichstag’daki (Alman parlamentosu) seçimlerde oyların yaklaşık yüzde 40’ını aldı. Bu noktada, Nazi partisi Alman parlamentosunun en büyük partisi hâline geldi.

6 KASIM 1932
NAZİLER PARLAMENTO SEÇİMLERİNDE DESTEK KAYBETTİ

Naziler, Kasım 1932’deki Reichstag (Alman parlamentosu) seçimlerinde, önceki Temmuz seçimlerine oranla iki milyona yakın oy kaybetti. Oyların yüzde 33’ünü alabildiler. Nazilerin demokratik seçimlerle oy çoğunluğunu elde edemeyeceği ortadaydı ve Adolf Hitler muhafazakârlarla koalisyon yapmayı kabul etti. Aylar süren görüşmelerin ardından, Almanya cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg, görünüşe göre muhafazakârların ağırlıklı olduğu bir hükümette, Hitler’i 30 Ocak 1933’te Almanya şansölyesi olarak atadı.

 

Copyright © United States Holocaust Memorial Museum, Washington, D.C.