Skip Global Navigation to Main Content
Skip Breadcrumb Navigation
RESMİ KONUŞMA METİNLERİ

Başkan Barack Obama'nın Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Yaptığı Konuşmadan Alıntılar

25 Eylül, 2012

Beyaz Saray
Basın Sözcüsü
25 Eylül, 2012

 

Sayın Başkan, Sayın Genel Sekreter, sayın delegeler, bayanlar ve baylar: Bugün konuşmama,  Chris Stevens adındaki bir Amerikalı'dan bahsederek başlamak istiyorum.

*          *          *          *

Chris Stevens işini severdi.  Hizmet ettiği vatanıyla gurur duyardı ve tanıştığı insanlardaki onuru fark ederdi. ….  Chris, kurtarmaya yardım ettiği şehirde öldürüldü.  Kendisi 52 yaşındaydı.

*          *          *          *

Geleceğimizin, onun katilleri tarafından değil, Chris Stevens gibileri tarafından belirleneceğini bugün yeniden teyit etmeliyiz.  Bugün, bu şiddet ve hoşgörüsüzlüğün Birleşmiş Milletlerimiz arasında herhangi bir yere sahip olmadığını beyan etmeliyiz.

*          *          *          *

…. Her ülkede, farklı dini inançları tehdit edici bulanlar var; her kültürde, kendi özgürlüğünü sevenler, başkalarının özgürlüğü için ne kadar hoşgörü göstermeye razı olduklarını kendi kendilerine sormalılar.

Geçen iki hafta içinde, kaba ve iğrenç bir videonun, Müslüman ülkelerde ne  büyük öfkeye yol açtığına şahit olduk. Amerika Birleşik Devletleri yönetiminin bu video ile hiçbir ilgisi olmadığını açıkça belirtmiştim ve bu videonun verdiği mesajın ortak insanlığa saygı gösteren herkes tarafından reddedilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu sadece Müslümanlara karşı değil, Amerika'ya karşı da bir hakarettir - bu duvarların dışındaki şehrin açıkça ortaya koyduğu üzere, biz her ırk ve her inançtan insanları hoş karşılamış bir ülkeyiz. Ülkemiz genelinde serbestçe ibadet eden Müslümanların da eviyiz. Din özgürlüğüne saygı göstermemizin ötesinde, bireylerin görünüşleri  ya da inandıkları şeylerden dolayı zarar görmelerini engelleyecek yasalarımız var. Bu videonun neden insanların zoruna gittiğini anlıyoruz, çünkü bu insanlar arasında milyonlarca Amerikan vatandaşı da var.  

İçinizden bazılarının, neden böyle bir videoya yasak koymadığımızı sorduğunuzu biliyorum.  Bunun cevabı yasalarımızda kutsal bir yere sahiptir: Anayasamız konuşma özgürlüğünü koruma altına alır.  Amerika Birleşik Devletleri'nde, sayısız miktarda yayım, tahrik edicidir. Amerika'lıların bir çoğu, benim gibi Hristiyan'dır, ve buna rağmen, kendi kutsal inançlarımıza karşı yapılan küfürleri yasaklamayız. …. Amerikalılar, kendi görüşleriyle son derece çelişkili bile olsa, tüm insanların kendi görüşlerini ifade etme hakkı için dünyanın her yerinde savaştılar ve can verdiler.  

Bunu yapmamızın sebebi, nefret edici konuşmalara destek vermemiz değildir; asıl neden ülkemizin kurucularının bu tür bir koruma olmadan her bireyin kendi görüşlerini ifade etme ve kendi inançlarını uygulama kapasitelerinin tehdit altına gireceğini anlamış olmalarıdır. Çeşitlilik arzeden bir toplumda, özgür konuşmayı sınırlama çabaları, çok kısa bir süre içinde eleştiri yapanları ve azınlıkları bastırmakta  araç olarak kullanılabilir. İnancın hayatımızdaki gücü gözününe alındığında,  dini inanç farklılıklarının yarattığı hırs alevlenebilir, nefret dolu bir konuşmaya karşı en kuvvetli silah baskı değil, daha fazla konuşma özgürlüğüdür - bağnazlık ve küfüre karşı seferber olan toleransın sesleri ve karşılıklı anlayış ve  saygı değerlerininin yükseltilmesidir.

  *        *          *          *

Hiçbir söz, masumların öldürülmelerini mazur göremez. Hiçbir video bir Büyükelçiliğe yapılan  saldırıyı haklı çıkaramaz. Hiçbir hakaret, insanların Lübnan'da  lokanta yakmasına, Tunus'ta bir okulu yerle bir etmesine  ya da Pakistan'da ölüm ve yıkıma yol verilmesine bahane olamaz. 

*          *          *          *

Gelecek, İslam dininin peygamberine hakaret edenlere ait olmamalıdır. Ancak muteber olmak için, bu hakareti kınayanlar, aynı zamanda İsa Mesih'in resmine tecavüz edildiğinde, ya da kiliseler yerle bir edildiğinde ya da Yahudilere uygulanan soykırım yalanlandığında gösterilen nefreti de kınamalıdır. Sufi Müslümanlara ve Şi'i hacılara karşı yapılan kışkırtmaları da kınayalım. Gandi'nin sözüne kulak vermek zamanı gelmiştir: "Hoşgörüsüzlük bir şiddet şeklidir ve gerçek bir demokratik ruhun büyümesine karşı bir engeldir." Farklılıklarımızla tanımlandığımız değil, onlarla kuvvetlendiğimiz bir dünyaya doğru beraberce çalışmalıyız. İşte Amerika bunu ihtiva eder, ve işte bizim de desteklediğimiz vizyon budur.

İngilizce tam metin: http://www.whitehouse.gov/the-press-office/2012/09/25/remarks-president-un-general-assembly