Ünlü Rus yazar Aleksandr Soljenitsin, 89 yaşında hayata veda etti. Soljenitsin eserlerinde Soyvet Komünizmi’nin zulmüne ışık tuttu.

1918 yılında dünyaya gelen Aleksandr Soljenitsin, Rus Ortodoks inancına göre büyümesine rağmen sonradan Komünizmi benimsedi. Nazi Almanyası Sovyetler Birliği’ni işgale kalkınca orduya yazıldı. Ancak 1945 yılında gizli polis, Soljenitsin’i Sovyet karşıtı propaganda yapma suçundan tutukladı. 8 yıl çalışma kampında tutulan Alexandr Soljenitsin, üç yılını da Kazakistan’da sürgünde geçirdi. Bu süre içinde Soljenitsin Marksizm-Leninizm ideallerini terkedeerek, Ortodoks inancına geri döndü.

Nikita Kruşçev Sovyetler Birliği lideri olduğunda Soljenitsin serbest bırakıldı ve “İvan Deniseviç’in Bir Günü” adlı romanla meşhur oldu. Kişisel deneyimlerini yansıtan Soljenitsin, kitabında Sovyetler Birliği’ndeki çalışma kampında tutulan bir mahkumun tek bir gününü anlattı.

Aleksandr Soljenitsin, yine Sovyet çalışma kamplarına ışık tutan üç ciltlik kitabı “Gulag Takımadaları” üzerinde çalışmaya başladı. Ancak Sovyetler yönetimi bu kitaptan hoşlanmadı ve ünlü yazar 1974 yılında sürgüne gönderildi. Gulag Takımadaları Sovyetler Birliği yıkılıncaya kadar Rusya’da basılmadıysa da korsan kopyaları herkese ulaştı. Amerika’nın Moskova eski büyükelçisi ve Soğuk Savaş politikalarının mimarlarından George Kennan, Gulag Takımadaları’nı, “günümüzde bir siyasi rejimi yargılayan en güçlü eser” diye tanımlamıştı.

Aleksandr Soljenitsin 1970 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü. Ancak 1974’te sürgüne gönderilinceye kadar ödülünü alamadı. Ünlü yazarın diğer yazdığı kitaplar arasında, “İlk Çember” ve “Kanser Koğuşu” bulunuyor. Soljenitsin, Amerika’da sürgünde yaşarken de Bolşevik Devrimi’ni anlatan “Kızıl Tekerlek” adlı kitabını yazdı.

Aleksandr Soljenitsin, Rusya’ya 20 yıl sonra, 1994 yılında dönebildi ve orada da yazmaya devam etti. Soljenitsin, yaşadığı deneyimlerin kendisine zaman içinde, ‘iyilikle kötülük arasındaki çizginin devletlerden; sınıflar ya da siyasi partilerden değil, doğrudan insan kalbinden geçtiğini’ öğrettiğini söylemişti.