Christian
Science Monitor muhabiri Yigal Schleifer, Ergenekon
soruşturmasının Türkiye'de hükümetle ordu arasındaki gerginliği artırmasından
kaygı duyulduğunu yazıyor ve şöyle diyor:
"Bazı Türkler
için, Ergenekon soruşturması ve özellikle üst düzey subayların gözaltına
alınması, Derin Devlet'in faaliyetlerinin açığa çıkması açısından önemli bir
fırsat. Ancak 2007'de başlayan soruşturma, AKP ile ordu arasında da gerginliğe
neden oluyor. Başta yargı olmak üzere Türkiye'deki diğer laik kurumlar da,
hükümetin bu soruşturmayı muhalefeti susturmak ve etkisiz kılmak için
kullandığı görüşünde. Hükümet yetkilileri ise bu iddiaları reddediyor."
USA Today, Barack Obama'nın Kongre'den 700 milyar dolarlık kurtarma
paketinin ikinci yarısını da serbest bırakmasını istediğini hatırlatıyor ve
şöyle diyor:
"Ekonomiyi kurtarma planının uygulanmasına
ilişkin çeşitli kaygı ve soru işaretleri var. Ancak yine de Kongre, 700 milyar
dolarlık paketin ikinci yarısını serbest bırakmayı kabul etmelidir. Plan, tüm
eksiklerine rağmen, finans sistemine istikrar getirme amacına ulaştı.
Sonbahardan bu yana hiçbir büyük finans kuruluşu batmadı. Ancak sistem hala
kırılgan ve piyasalar tedirgin."
Boston Globe küresel istikrar açısından
Çin ile Amerika arasındaki ilişkilerin büyük önem taşıdığını vurguluyor ve
şöyle diyor:
"Çin'in elinde iki trilyon dolarlık Amerikan
bonosu var. Ancak kendi ekonomisini canlandırmaya çalışan Çin, artık daha fazla
tüketecek, daha az tasarruf yapacak ve Amerikan ekonomisine daha az kaynak
sağlayacak. Bu da en kötü zamanda faizlerin artmasına neden olarak Amerikan
ekonomisine zarar verecek. Ancak Çin, elindeki Amerikan bonolarını hızla
bozdurursa kendi de zarar görecek. Hem elinde kalan bonoların değeri, hem de
Amerika'nın Çin mallarına talebi azalacak. Dolayısıyla her iki taraf da
işbirliğine ihtiyaç duyuyor."
Los Angeles Times Bush yönetiminin
Amerika'nın dünya liderliği konumuna zarar verdiğini belirtiyor. Gazete,
Obama'nın Amerika'nın prestijini yeniden sağlaması gerektiğini yazıyor ve şöyle
diyor:
"Son sekiz yıl boyunca, dünyanın büyük bir
kısmı Amerika'yı kural tanımayan ve bütün dünyaya rağmen güç gösterisi yapan
bir ülke olarak algıladı. Obama'nın
başkan seçilmesi ise bütün dünyada, hem uluslararası ilişkilerde, hem de
küresel ekonomide yeni bir dönem başlayacağı yönünde bir iyimserlik yarattı.
Obama, Amerika'nın uluslararası sorunların çözümü için gerektiğinde müdahale
edebilecek güç ve kararlılıkta olduğunu göstermeli, ancak askeri güç kullanımı
konusunda uluslararası işbirliğine önem vereceğini vurgulamalıdır ve hukuka
bağlı kalmalıdır."