Washington Post Barack Obama’nın Dışişleri Bakanlığı
için Hillary Clinton’ı düşündüğünü yazıyor. Gazete, bayan Clinton’ın bu görev
için doğru bir isim olduğunu kabul etmekle birlikte ortaya bazı sorunların
çıkabileceğini belirtiyor:
“Eğer
Obama, Hillary Clinton’ı Dışişleri Bakanlığına getirirse, eşi Bill Clinton’ı da
beraberinde almış olacak. İşte Clinton karşıtlarının, hatta bazı yandaşlarının
bile haklı olarak kaygılandığı nokta da burası. Bill Clinton kendi başkanlık
kütüphanesi ve vakfı için, yabancı hükümetlerden ve yabancı şahıslardan milyonlarca
dolar bağış toplamıştı. Görevden ayrılmış bile olsalar, başkanların bu tür
faaliyetlere girmesi doğru değil. Bir milyon doların üzerinde bağış yapan
ülkeler arasında Kuveyt, Katar, Bahreyn, Brunei, Tayvan ve Birleşik Arap Emirlikleri
yer alıyor. Suudi Kraliyet ailesinin ise 10 milyon dolar verdiği belirtiliyor.
Eğer Hillary Clinton dışişleri bakanlığına getirilecekse, yabancı ülkelerin
kocasına yaptıkları bu yardımlar karşılığında ne sağladığını Amerikan halkının
bilmesi gerekir.”
Los Angeles Times ise Obama’nın Adalet
Bakanlığı için Eric Holder’ı düşündüğünü kaydediyor. Bush döneminde Adalet
Bakanlığının partizanlığı konusundaki eleştirileri hatırlatan gazete, Holder’ın
da Obama’ya çok yakın bir isim olduğuna dikkati çekiyor:
“Normal
zamanlarda, hiç kimse başkanla yakın ilişkileri bulunan ancak hukuk konusundaki
yetkinliği su götürmeyecek birisinin Adalet Bakanlığına getirilmesini
tartışmayı düşünmezdi. Ancak Bush döneminde Adalet Bakanlığının partizan
çıkarlar için kullanılmasının ardından Obama, yönetimin görüşlerini paylaşmakla birlikte başkanın adamı olarak
algılanmayacak birini Adalet Bakanlığına
getirmelidir. Eric Holder, hukuk alanındaki bütün yetkinliğine rağmen bu tanıma
uygun biri değildir. Kongredeki Demokratların da vurguladığı gibi, Adalet
bakanı, başkanın değil Amerika’nın avukatlığını yapmalıdır.”
Boston Globe Amerikan otomobil sektörünün
hükümetten destek istediği bir dönemde işçilerin de fedakarlık yapması
gerektiğini savunuyor. Gazete, Amerika’da bir çok işçinin otomotiv sanayinde
çalışanlardan daha kötü koşullara sahip
olduğunu hatırlatıyor:
“Elbette
fedakarlık tek taraflı olmamalıdır. Hükümet desteğine karşılık otomotiv sektörü
yöneticileri de işten çıkarmalara, yönetim yapılarında değişikliğe gidilmesine
ve maaşlarının düşürülmesine hazır olmalıdır. Eğer sendika ve şirket yöneticileri
yapılacak fedakarlıklar konusunda anlaşamazsa, iflaslara hazırlıklı
olmalıdırlar. Böyle bir durumda, ortada pazarlık yapılacak bir konu da
kalmayacaktır çünkü kararları Kongre değil iflas mahkemeleri verecektir.”
USA Today gazetesi Somali açıklarında son
günlerde giderek artan korsanlık olaylarına dikkat çekiyor. Gazete, bölgedeki
Amerikan ve NATO savaş gemilerinin korsanlara karşı çaresiz kaldığını yazıyor:
“Korsanların Cumartesi günü kaçırdığı Suudi
Arabistan’a ait süper tankerdeki iki milyon varillik ham petrol Amerika’ya
geliyordu. Eğer bu Pentagon için yeterli değilse, güvenlik uzmanlarının bir
başka uyarısı dikkate alınmalı. Uzmanlar, korsanların aldığı fidyelerin
Somali’deki teröristlere gitmesinden kaygı duyuyor. Washington ve müttefikleri
dünyanın en önemli deniz hatlarından birini korsanların insafına terk edemez.
Müttefik donanmaları korsanlara karşı harekete geçmelidir.”